Öncelikle obezite hayat kalitesini ve müddetini olumsuz tarafta etkileyen, bir çok hastalığa davetiye çıkaran, yüzyılımızın en değerli sıhhat problemlerindendir.
Tüm dünyaca kabul edilen bir hastalıktır.
Obezite; Beden yağ ölçüsünün sıhhati bozacak ölçüde artmasıdır. Güç istikrarının bozulması sonucunda ortaya çıkar. Diyet, antrenman ve genler güç istikrarını oluştururlar. Güç alımının, tüketiminden daha fazla olduğu durumlarda güç istikrarı bozulmaktadır.
Obezite; Kalp, şeker, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, teneffüs rahatsızlıkları, karaciğer yağlanması, akciğer, eklem ve safra kesesi hastalıkları üzere bir çok hastalığın altında yatan nedendir. Bunun yanında depresyon, toplumsal ayrımcılık, benlik algısında bozulma (kendine güvensizlik) üzere olumsuz tesirleri de vardır.
Obeziteyi Oluşturan Faktörler nelerdir?
**Fiziksel aktivitelerde azalma,
**Beslenme alışkanlıkları;
Kontrolsüz beslenme, birden fazla yerde beslenme, dışarıdan yemek yeme, paket servis, çok güçlü besinlerin tüketimi ve çok meşrubat tüketilmesi.
**Cinsiyet (bayan)
**Irksal faktörler
**Yaş
**Eğitim düzeyi
**Evlilik
**Doğum sayısı
**Sigara bırakma
**Alkol
**Genetik ve çevresel etkenler
**Psikolojik bozukluklar; emosyonel gerilim, depresyon vb. .
**Endokrin hastalıkları; hipotiroidizm (guatr), cushing sendromu, tip 2 diabet
**Metabolik ve hormonal bozukluklar; steroid kullanmı ve hormon replasman tedavisi.
**Teknolojinin ilerlemesi ile günlük güç tüketiminin azalması.
Olarak özetleyebiliriz.
Obezite nasıl tespit edilir?
Obezite tespitinde iki metot kullanılır.
1. Vücut kitle indeksi(BKİ) yahut Body Mass Index(BMI)
Çarçabuk hesaplanan bir usuldür.
BKİ=Vücut ağırlığının(kg olarak), uzunluk uzunluğunun (metre cinsinden) karesine bölünmesiyle hesaplanır. Buna nazaran standartlar şöyledir;
BKİ= <19 Zayıf
19-25 Normal
25-30 Fazla kilolu
30-40 Şişman (Obez)
40> Çok şişman (morbid obez)
2. Bel etrafının ölçümü; Buna nazaran de standartlar şöyledir.
Bel Etrafı Risk Yüksek risk
Erkek >94cm >102cm
Bayan >80cm > 88cm
Bel / Kalça oranı olağanda < 0. 70 olmalıdır. Erkek için bu oran >0. 95 dir.
AKUPUNKTURUN ZAYIFLAMADAKİ ETKİSİ
İnsanların kilo almasının temel nedeni olan, beslenme alışkanlıklarını değiştirmesi kolay değildir. Olağanda diyet yaparken oluşan ve en nihayetinde diyeti bırakmaya neden olan halsizlik, midede yanma ve ekşime baş ağrısı ve baş dönmesi, ellerde titreme , gerilim ve sinililik hali üzere şikayetler akupunkturla birlikte yok olur. Yeni beslenme alışkanlıklarının edinilmesi sırasında, akupunktur hastaya çok büyük kolaylıklar sağlar.
Akupunkturun zayıflamadaki tesirlerini aşağıdaki üzere sınıflandırabiliriz;
1*İştah ve acıkma hissini en aza indirir. Akupunktur beyindeki hipotalamus bölgesinde noradrenalin düzeyini düşürüp, seratonin yani bilhassa çikolata yedikten sonra ortaya çıkan memnunluk hormonunun düzeyini artırır. Bu formda yiyerek değil, yemeyerek memnun olmamızı sağlar.
2*Midede kazınma, yanma ve ekşimeyi önler. Kulaktan yapılan akupunktur, kulaktan mide ve bağırsaklara kadar uzanan hudut uçlarını uyararak mide asidini azaltıyor. Denetim altına alınan mide asiditesi sayesinde , diyete bağlı olarak boşalan midede rastgele bir rahatsızlık olmuyor. Keyifle sağlıklı ve istikrarlı beslenerek diyet uygulanıyor.
3*Düşük kalorili beslenmeye bağlı olarak oluşan halsizlik ve bitkinliği önler. Tam karşıtı zinde olmamızı ve daha çok güç vererek kolay kilo vermemizi sağlar.
4*Akupunktur uygulaması sırasında; bedende seratonin ve endorfin hormonlarının düzeyi artmaktadır. Bu da diyet yapan bireye huzur verir, sedasyon sağlar. Böylelikle şahısta istediği her şeyi yiyememekten ötürü oluşan gerilim ve gerginlik yaşanmaz. Sonuçta; kişi sakin ve huzurlu bir halde diyetine devam eder.
5*Metabolizma suratını düzenleyici rolü vardır. Akupunkturla tedavi gören kişinin metabolizma suratı arttığı için başka bireylere nazaran, zorlanmadan daha kolay kilo verir.
6*Akupunktur birinci hafta şekerin deposunu yani glikojenleri boşaltır,ikinci haftadan itibaren yağ metabolizmasını etkileyerek yağların azalarak su ölçüsünün artmasını sağlar.Kötü kolesterol ölçüsünü azaltır. Âlâ kolesterol ölçüsünü artırır. Total trigliserit ölçüsü azalır.
7*Akupunktur 3K dediğimiz değerlendirmeler sonucunda; kolay, keyifli, konforlu bir lojistik dayanakla bir arada istikrarlı ve sağlıklı beslenerek kilolarımızdan kurtulmuş oluruz.
8*Hipoglisemi; şekerin kandaki ölçüsünün düşmesidir. Akupunktur; baş dönmesi, baş ağrısı el -ayak titremesi vb. hipoglisemi belirtilerinin hastalarımızda görülmemesini sağlamaktadır. Ayrıyeten akupunktur regüle edici tesirden ötürü vücumuzun tamir, tamirat ve bakımını yapar.
Bunların hepsi bir ortaya gelince kişinin kilo vermemesi için hiçbir sebep yoktur. Akupunktur tedavisi haftada 1 yahut 2 defa yapılır. Vereceğiniz kilo ölçüsü yaşa, cinsiyete, ilaç kullanımına ve verilecek kiloya nazaran değişir. Bu oran yaklaşık 2 ayda mevcut kilonuzun % 10-15 i kadardır. Uluslar ortası standart haftada 0. 5-1 kg yani ayda 2-4 kg dır.
Akupunkturda ayda 4-8 kg zayıflama olağan kabul edilir. Sağlıklı ve kalıcı zayıflamak için kişi;hızlı kilo vermekten kaçınmalıdır. Tedaviyi maroton üzere değerlendirirsek, süratli koşarak değil, tempolu ve standart koşarak marotonu tamamlayabiliriz.
Hangi kiloda olursak olalım, hiçbir yan tesiri olmayan akupunktur tedavisi ile istediğimiz ülkü kiloya ulaştıktan sonra, bu kiloyu müdafaa programına geçilir. Bunun için akupunktur 4-6 ay periyodik ayda 1 yahut 2 kere manyetik bilye (mıknatıslı mercimek büyüklüğünde faal kömür) ile devam edilir. Ülkü kilomuzu müdafaa esnasında diyet değil sağlıklı ve istikrarlı beslenme yapılır. Böylelikle kilolar sabitlenir ve formumuz korunmuş olur.
Was this helpful?
0 / 0
